EBITDA-VAFÖK İLE REFLEKS YAZILIMI KARŞILAŞTIRMASI
Yaygın bilinen EBITDA (Earnings Before Interest, Taxes, Depreciation and Amortization) veya Türkçesi VAFÖK (Vergi, Amortisman, Faiz Öncesi Kar ) esasına göre şirket değerlemesi yapanlar, kendilerinden çok emin bir şekilde akıl veriyor : Sektörünüzdeki benzer şirketlerin değeri EBITDA nızın X katı diye. Şirket değerlemesi, “EBITDA çarpanı” diye ifade edilen tek bir rakama indirgendiği için de her türlü fiyatlama pazarlığının akibetini EBITDA çarpanı belirliyor.
EBITDA bazlı değerlemeye aklımız yatmayıp sorgulamaya başladığımızda ise yanıt hazır: “dünyanın en saygın ve büyük danışmanlık firmaları EBITDA ile değerleme yapıyor.”
EBITDA nın yaygın kabul görmesinin nedeni, EBITDA hesaplamanın çok kolay olması, şöyle ki: Şirketinizin geçmiş bilanço ve gelir tablolarından faizi, vergileri, amortismanı, ve karı hiç zorlanmadan bulursunuz. Şirketin faaliyet gösterdiği sektördeki benzer şirketlerin EBITDA larını inceler, şirketin son beş yıllık EBITDA ortalaması gözeterek değerlemeye esas olacak ortalama EBITDA yı ortaya koyarsınız. Gelecek yılların EBITDA sını da bu ortalamaya göre ayarlarsnız.
EBITDA iş görmesine görüyor da, dünyanın saygın üniversitelerinde okutulan finans öğretisinin temelinde yer alan “değerleme” kavramı neden bir kenara itiliyor? Neden akıl hocaları “bir varlığın değeri, o varlıktan ilerde elde edilmesi beklenen nakit akımlarının bugünkü değeridir” diye konuşmuyor? Değerlemenin aslı ve esasının nakit akımlarına dayandığı öğretisi, üst yönetimden neden sır gibi saklanıyor?
Yanıtı çok basit: Gelecek ayların ve yılların nakit akımları hesaplamak söylendiği kadar kolay değil çünkü her ay için hesaplanan nakit akımı o ayın bilançosundaki ve gelir tablosundaki kar ile tutarlı olmak zorunda. Bu tutarlığı sağlayacak araçlar ise akıl hocalarında bulunmuyor. Bu nedenle EBITDA’dan vazgeçilemiyor.
İlerde doğacak nakit akımlarını hesaplamak için nakit giriş ve çıkışlarının önce, oluştukları ayda FAALİYET NAKTİ-YATIRIM NAKTİ ve FİNANSMAN NAKTİ olarak ayrıştırılması gerekiyor. Bu ayrıştırmadan sonra şirketin şirketin ilerde oluşabilecek nakit açıklarını finanse edip edemeyeceğini sınama zorunluluğu var.
Sınama olumlu sonuç verdiği takdirde, ilerki aylardaki nakit akımlarının, öngörülen bir iskonto aranı ile bugüne indirgenerek, “net bugünkü değeri”ni hesaplanıyor. Geleceğin nakit akımlarının net bugünkü değerinin hesaplanması, dünya standartlarında kabul gören en doğru değerleme yöntemi.
reflex. nakit akımlarının net bugünü değerini hesaplamasının yanısıra, yıl yerine ay esasına göre çalıştığından, şirketin o ay finansman kaynağı bulamamasının neden olabileceği iflas riskini de ortaya çıkarıyor. EBITDA ise yıllık bazda hesaplandığından, ay içinde oluşabilecek nakit açığının neden olabileceği iflas riskini göz ardı ediyor.
EBITDA’nın, ortaya koyabildiği tek şirket değerine karşılık, reflex. öngörülen farklı senaryoları simüle ederek, her senaryoya özgü değişik bir net bugünkü değer hesaplıyor. Üst yönetimin, RefleksWeb’in oluşturacağı simülasyon senaryoları arasından, risk anlayışına göre benimseyeceği uygun senaryo, aynı zamanda şirketin değerini de belirliyor.
reflex.‘in bütçeleme, planlama ve simülasyon çözümü, kodlaması önceden bitirilmiş, kullanıma hazır, uçtan uca tam kapsamlı entegre ve holistik bir model olarak hemen devreye girdiğinden, yönetime;
- Öngörülebilir maliyet
- Doğru uygulama
- Anında çözüm
avantajı sağlıyor. reflex.‘in bu kullanıma hazır özelliği, büyük markaların ısmarlama geliştirdikleri modüllerde dahi bulunmuyor. Bu avantajlarının yanı sıra gelecek aylardaki kapasite kısıtlarını hesaba katan optimum çözümler de üretiyor.
reflex., öngörülen simülasyon senaryolarına göre şirket değerini artıracak kararların bugünden verilmesini sağlayarak, “müşteriye özel” rekabet avantajı tasarlıyor..